A
- Ahlak ve fazilet aklın dışarıdan görünüşüdür.
- Akıl gibi zenginlik, bilgisizlik gibi yoksulluk, edep gibi miras,
danışmak gibi arka olamaz.
- Akıl tamamlandı mı söz azalır.
- Akıl gurbette yakın bulmaktır; ahmaklık vatanda gurbete düşmektir.
- Akıllı adamın yüreği sırlarının kasasıdır.
- Akıllı kişi ancak üç şey için yolculuk eder: Geçimini sağlamak,
ahiretini elde etmek, yahut da haram olmayan zevk ve lezzetlerden
faydalanmak.
- Akıllının zannı, câhilin yakıyninden daha doğrudur.
- Akıllının dili gönlünün ötesindedir, ahmağın gönlüyse dilinin
ötesinde.
- Âlim ölü olsa bile diridir, Câhil diri olsa bile ölü. (Nehc'ül
Belâga)
- Allah bir kulu alçalttı mı, ona bilgi başarısını men'eder.
- Allah'ın bir meleği vardır, her gün bağırır; doğun ölüm için.
Toplayın yok olmak için, yapın yıkılmak için.
- Arkadaşını zorlukta, gıyabında ve ölümünden sonra korumayan dost,
dost değildir.
- Ayıbın en büyüğü, ona benzer bir ayıp sende de varken başkasını
ayıplamandır.
- Babanın, misafirin ve mazlumun duaları geri çevrilmez.
- Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum.
- Başkalarının acılarından, geçmiş felaketlerinden ders alanlar,
gerçekte mutlu kişilrdir.
- Batıla yardım eden, hakka zulmeder.
- Ben öyle bir insan istiyorum ki; iktidarda iken halktan biri
sanılsın, halktan biri iken iktidar sahibi.
- Bildiğim, tanıdığım andan beri hakkı inkâr etmedim. Bana
gösterildiği andan beri hakta şüpheye
düşmedim, yalan söylemedim. Kimse de benim yalan söylediğimi
söylemedi. Ben ne yolumu sapıttım, ne de benim yüzümden biri yolunu
sapıttı.
- Bilmeyenin konuşması kadar, bilenin susması'da çirkindir.
- Bilgi kadar zenginlik yoktur. Cehalet
kadar yoksulluk yoktur.
- Bilgin, kadrini bilen kişidir; bilgisiz, yaptığını bilmeyen kişidir.
Akıllı, ameline dayanır, câhil, emeline dayanır. Bilgin, kalbiyle,
gönlüyle bakar görür; câhil, gözüyle bakar görür.
- Bilgin kişinin bilgisinden dolayı şükrü, bilgisiyle amel etmesi ve o
bilgiyi, müstahak olana belletmesidir.
- Bilgisiz kişiyi, bir işte, bir fikirde ya pek ileri gitmiş görürsün,
ya pek geri kalmış.
- Bilgiyle dirilen, ölmez.
- "Bi kâne mekâne ve bi yekûnu ma yekânu." (Ne oldu ise benimle oldu
ve ne olacaksa benimle olacaktır!)
- Bir dağ bile beni sevse musibetlere uğrar. (Sehl b. Huneyf'il-Ansârî
vefât edince buyurmuşlardır.)
- Bir gerçeği savunurken, önce kendimiz inanmalıyız, sonra da
başkalarını inandırmaya çalışmalıyız.
- Bir kişi senden emin değilse, sen de ondan emin olma.
- Bir kişiyi lâyığından fazla övmek riyâdır, dalkavukluktur;
lâyığından az övmekse ya dilsizlikten ileri gelir, ya hasetten.
- Bir toplumun yaptığına razı olan, onlardan sayılır. Onlardan sayılan
her kişinin de iki suçu vardır: O işi işlemek suçu, o işe razı olmak
suçu.
- Biri sana sırtını çevirirse üzülme, böylece dostunla düşmanını ayırt
etmiş olursun.
- Biziz Peygamber'in elbisesi, onun dostları, ona hizmette bulunanlar,
ona varılacak kapılar. Evlere ancak o kapılardan girilir; kapılardan
başka yerden girenler hırsızdır; cezâya çarpılır.
- Bütün kitapların özü Kur'an'da toplanmıştır. Kur'an'ın özü, ilk sûre
olan Fatiha Suresi'dir. Fatiha'nın özü
'Besmele'dir. Besmelenin özü iste bu (Be) harfidir. Ben de, işte bu (Be)
harfinin altındaki noktayım!
- Büyük günahların kefâreti, zulme düşenlere yardım etmek, acze
düşenleri ferahlandırmaktır.
- Cenneti arzulayan kimse, dünyada nefsin arzu ettiği şeylerden uzak
dursun.
- Cömertlik, istemeden vermektir. İstendikten sonra vermemekse
utançtandır ve kötüdür.
- Çalışanlar kötülük düşünmeye zaman bulamaz, tembeller ise kötülükten
kurtulamaz.
- Çok sert olma, kırılırsın. Çok yumuşak olma, ezilirsin.
- Çocuklarınızı bugüne göre değil, geleceğe göre yetiştiriniz.
- Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız, daha bugünden
onlara iyi kitaplar hediye ediniz.
- Dilim kestikçe kılıcım kınından çıkmaz.
- Dinini ekmek kazanmak için satan kimsenin dininden nasibi, yediği
şeydir.
- Dil bir ölçüdür; cehalet onu hafiflettiği gibi akıl da onu
ağırlaştırır.
- Dostları yitirmek, gurbete düşmektir.
- Dostların kalbini kırmakla, düşmanların arzularına hizmet etmiş
olursun.
- Dostların kalplerini insana ısındıran, düşmanların kalplerinden kini
gideren en güzel şey, onlarla karşılaşınca güler yüzlü olmak, gıyabında
hallerini sormak, huzurlarında ise iyi ve yumuşak davranmaktır.
- Dostlukta ileri gitme, olur ki o dost bir gün düşman kesilir;
düşmanlıkta da haddi aşma, olur ki o düşman bir gün dost olur.
- Dua mü'minin silahıdır ve dininin direğidir, göklerin ve yerin
nurudur.
- Dünün geçti, yarınında belli değil, öyleyse bugünü iyi geçirmeye
bak.
- Dünyâ dört şey üstünde durur: Bilgisiyle amel eden, halka da öğreten
bilgin; öğrenmekten utanmayan, çekinmeyen bilgisiz, varlığında
nekeslikte bulunmayan cömert, âhiretini dünyâsına satmayan yoksul.
Bilgin, bilgisini yitirirse, bilgisiz de öğrenmekten çekinir. Zengin,
malında nekeslik ederse yoksul da âhiretini dünyâsına satar.
- Dünyada halkın efendileri cömertler, ahirette ise çekinenlerdir.
- Dünyada hiçbir şeye minnet etme, özgürlüğünü ancak bu şekilde
koruyabilirsin.
- Düşünce sâf bir aynadır. İbret almak korkutan bir öğütçü, başkasında
görüp de hoşlanmadığın şeyden çekinmense edep olarak yeter sana.
- Eğer hayırlı bir iş görmek istersen, bugünün işini yarına koyma.
Çünkü yarına kadar ne olacağı belli değildir.
- Emaneti, peygamberlerin evladının katiline ait olsa bile sahibine
geri verin.
- Emir sahibi olmak, insanların özlerinin sınanmasıdır.
- En büyük günah, haksız yere müslüman bir kimsenin malını
gasbetmektir.
- En hayırlı dost, seni hayra sevk edendir.
- En iyi ibadet, sabır, sükut ve kurtuluşu (İmam Mehdi’nin zuhurunu)
beklemektir.
- Erdem sahibinin değerini, yine erdem sahibi olanlar bilir.
- Evvela kendi nefsinize, sonra insanlara nasihat et.
- Ey âdemoğlu, ihtiyacından fazla kazandığın şeyi başkası için
biriktirmedesin
- Ey âdemoğlu, kendi nefsinin vasîsi ol da malında, senden sonra ne
yapmalarını istiyorsan sen yap.
- Ey insanlar, dünya sevgisinden sakının; zira dünya sevgisi her
günahın başı, her belanın kapısı, her fitnenin yoldaşı, her musibetin de
sebebidir.
Eğer Bir Gün Dünyaya Ait Derdin Olursa Rabbine dönüp'Rabbim Çok
Büyük Derdim Var'deme;Derdine Dönüp 'Çok Büyük Rabbim Var'de.
- Gözünün nurunu geliştirmek isteyen, Allah korkusuyla ağlasın.
- Güzel ahlak, en iyi arkadaştır; mü’minin amel defterinin nişanesi
güzel ahlakıdır.
- Hâin kişilere vefâda bulunmak, Allah'a hıyânette bulunmaktır;
hâinlere gadretmekse, Allah'a vefâ etmek demektir.
- Haklı olduğun zaman, hiç kimseye boyun eğmeyeceksin.
- Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de
kaybedersiniz.
- Halk ile dostluk ve samimiyeti, Allah’ın itaati üzere olan kimseye
ne mutlu.
- Hasetçinin huzuru, çabuk darılanın dostluğu, yalancının ise
yiğitliği olmaz.
- Hayra niyet edince acele et ki, nefsin seni yenip de niyetinden
caydırmasın.
- Her musibetin bir zamanı vardır, o zaman mutlak yaşanmalıdır; o
musibet birinizin başına geldiğinde, zamanı gelip geçene kadar teslim
olup sabretsin. Zira musibetin yöneldiği zaman onu gidermek için çare
aramak, onun zorluğunu çoğaltır.
- Her kaba bir şey koyunca daralır; ancak bilgi kabı müstesnâ. Ona
bilgi kondukça genişler.
- Herşeyi boğazına atan zengin, fakir hükmündedir.
- Hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir.
- Hiçbir zaman cahil bir insanla tartışmayı kazanmadım.
- Hiçbir insan, ister şaka olsun, ister ciddi, yalan konuşmayı
terketmedikçe imanın tadını anlamaz.
- Hiçbir işte gereğinden çok acele etme. Dikkatli olanlar kendilerini
zor duruma girmekten korurlar.
- Hikmet mü’minin yitik malıdır; bu mal, şer ehlinin elinde olsa bile
onu alması gerekir.
- Hikmet, müminin yitik malıdır; isterse nifak ehlinden olsun, hikmeti
al. ("Hikmet müminin yitik malıdır." Hadis, Künûz'ül-Hakaaık, 2, s.49).
- Hilim(yumuşak huyluluk) gibi üstünlük yoktur.
- Hoş geçinmek aklın yarısıdır.
- İki kişi yoktur ki halkı kendisine uymaya çağırsın da, biri
sapıklıkta olmasın.
- İki şey halkı yok eder: Fakirlik korkusu ve üstünlük talep etmek.
- İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur: Biri sağlık,
öteki de gençlik.
- İlim bir noktadır, onu çoğaltan cahillerdir.
- İlim Hakiki bir Mürşiddir.
- İlim maldan hayırlıdır; ilim seni korur, sense malı korursun. Mal,
vermekle azalır, ilim öğretmekle çoğalır.
- İman gönülle tanımak, dille ikrâr etmek, âzâ ile de kullukta
bulunmaktır.
- İman, kabul olan söz (dil ile şehadet etmek), yapılmış olan amel ve
akıl ile tanımaktan ibarettir.
- İnanan kişinin günde üç işi vardır: Bir zaman Rabbiyle münâcât eder,
ona kullukta bulunur; bir zaman geçimi için çalışır; bir zamanı da
vardır, helâl ve güzel lezzetlerle zevklenir. Akıllı kişi, ancak üç şey
için yolculuk eder: Geçimini sağlamak, âhiretini elde etmek, yahut da
haram olmayan zevk ve lezzet elde etmek için.
- İnananın yüzünde güleçlik vardır, kalbindeyse hüzün. Gönlü her
şeyden geniştir, nefsi her şeyden alçak. Yücelikten nefret eder, şöhrete
düşmandır, gamı gussası uzundur, düşünmesi derin. Susması fazladır;
vakti yoktur. Çok şükreder, çok sabreder. Düşünceye dalmıştır, ihtiyâcı
olanları görünce kendi ihtiyâcını hatırlamaz bile. Huyu güzeldir,
geçinmesi hoş ve yumuşak. Şeref ve din bakımından serttir, huy
bakımından kuldan alçak.
- İnsan, dilinin altında gizlidir.
- İnsanlar, bilmedikleri şeylere düşmandırlar.
- İnsanoğlu, her şeyden daha çok terazinin (kefelerine) benzer; ya cehaletiyle
hafif veya ilmiyle ağır olur.
- İnsanın değeri, becerdiği şeylerle ölçülür.
- İnsanlarla öyle geçinin ki öldünüz mü ağlasınlar size; sağ kaldınız
mı sevgiyle çağrışsınlar sizin için.
- İnsanların en âcizi, insanlardan kardeş edinemeyenidir; ondan daha
âcziyse kardeş edindikten sonra onu yitirenidir.
- İnsanların en fazla bağışlaması gerekeni, cezâ vermeye en fazla gücü
yetenidir.
- İnsanların gönülleri ürkektir; kim onları elde ederse ona alışırlar.
- İnsanların solukları ecellerine doğru attıkları adımlarıdır.
- İyilik yapmak, hayır ameli gizlemek, belalara karşı sabırlı olmak ve
musibetleri dile getirmemek, cennet hazinelerindendir.
- Kabe'nin Rabbına yemin olsun ki ben kazandım.Son
sözleri
- Kalp kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur.
- Kanaat et (kısmetine razı ol), aziz olursun.
- Kendinize Allah yolunda kardeşler edininiz. Çünkü onlar dünya için
de ahiret için de lazımdır.
- Kişinin değeri yaptığı bağıştadır.
- Kişinin kendini beğenmesi, aklının zayıf olduğuna delalet eder.
- Korku ümitsizliğe eş olmuştur; utanç mahrûmiyete. Fırsat bulut gibi
geçip gider; hayırlı fırsatları elde etmeye çalışın.
- Kötülükte bulunanları iyilik edene mükâfat vererek payla, yola
getir.
- Kudret altında olan her aziz, zelildir.
- Kuduz köpeği bile katletme.
- Makamın, benim nazarımda keçi sümüğü kadar değeri yoktur.
- Mümin, kardeşlerine karşı ululanmaya, ona güler yüz göstermemeye
başladı mı, ondan ayrıldı demektir.
- Mü’min kişi gününü üç zamana ayırır: Bir bölümünde Rabbiyle münacat
eder (O’na ibadet eder); bir bölümünde kendi nefsini muhasebe eder; bir
bölümünde de helal ve güzel lezzetlerle meşgul olur.
- Namaz, her temiz kişinin Allah'a yaklaşmasıdır. Hac, her zayıfın
savaşıdır. Herşeyin zekâtı vardır; bedenin zekâtı da oruçtur. Kadının
savaşıysa kocasıyla iyi geçinmesidir.
- Ne kadar yoksul ve aç olursa olsun, kanaat sahibi zengindir.
- Nice kan vardır ki onu dil döker.
- Oğulcuğum, benden dört şey belle, işlediğin zaman sana zarar
vermeyecek dört şeyi de aklında tut: Zenginliğin en üstünü akıldır;
yoksulluğun en büyüğü ahmaklık. Korkulacak şeylerin en korkuncu kendini
beğenmektir; soyun-sopun en yücesi güzel huy. Oğulcuğum, ahmakla eş dost
olmaktan sakın; sana fayda vermek isterken zararı dokunur. Nekesle eş
dost olmaktan sakın; ona en fazla muhtâç olduğun zaman yardımına koşmaz,
oturur. Kötülük edenle eş dost olmaktan sakın; o, pek az bir şeye seni
satar gider. Yalancıyla eş dost olmaktan sakın; çünkü o, serâba benzer;
uzağı yakın gösterir sana, yakını uzaklaştırır senden.
- Ölümü unutmak, kalbin paslanmasındandır.
- Perde kaldırılırsa bile yakinim artmaz benim.
- Rabbin rızasını kazanmak isteyen, zulmeden buyruk sâhibine karşı
adalet sözünü söylemelidir.
- Renkten renge giriş, inançtan inanca geçiş, ahmağın
alâmetlerindendir.
- Rızık, zekasızların; mahrumiyet, akıllıların; bela ise sabrın
payıdır.
- Sabrın imandaki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir. Sabrı olmayanın
imanı olmaz.
- Sabır, hedefe ulaşmanın anahtarıdır; direnişin sonu zaferdir. Her
isteğin gerçekleşmesinin bir vakti vardır; kader, o vakti harekete
geçirir (vücuda getirir.)
- Sabır iki çeşittir: Musibete karşı sabretmek; bu iyi ve güzel bir
şeydir; bundan daha güzeli ise, Allah’ın haram kıldığı şeye karşı
sabretmektir.
- Sabır en güzel huy, ilim en güzel süs eşyasıdır.
- Sana rağbet ve muhabbeti olan kişiye rağbet etmemen, nasibinde
noksana düşmendir.Senden hoşlanmayana rağbet etmense alçalmandır.
- Seni ıslah etmeyen bilgi sapıklık, sana faydası olmayan mal
vebaldir.
- Seni inciten kimse özür dilerse, affet. Kin tutma.
- Senin hakkında iyi zanda bulunanın zannını gerçekleştir.
- Siz insanlar kendinizi önemsiz sanarsınız. Halbuki içinizde koca bir
evren saklıdır.
- Sorun beni yitirmeden; çünkü andolsun Allah'a, Kur'an'da hiç bir
âyet yoktur ki niçin ve kimin hakkında indi, nerede indi, düzlükte mi,
dağlıkta mı, hepsini de en iyi bilenim ben. Gerçekten de rabbim bana,
anlayan bir akıl, söyleyen bir dil ihsan etmiştir.
- Soruya verilen cevap çoğalınca doğru gizli kalır.
- Söyleyene bakma, söylenene bak.
- Söz ilaç gibidir; azı yaşatır, çoğu öldürür.
- Sözün dikildiği yer, gönüldür; ısmarlandığı yer düşüncedir, onu
kuvvetlendiren akıldır, meydana çıkaran dildir; bedeni harflerdir,
canıysa anlamı; süsü, düzenli söylenmesidir; düzgünlüğüyse doğru oluşu.
- Suçların en çetini, sâhibine ehven ve ehemmiyetsiz görünenidir.
- Susmak hukmettir; susmak selamettir; sır saklamak, saadetin bir
köşesidir.
- Şehvetle kul olan parayla alınmış köleden de aşağılıktır.
- Şahsınıza yapılan kötülüğü affedin, milletinize yapılanı affetmeyin.
- Tamah cahillerin kalplerini hafifleştirir, yerinden söker; arzular,
onu rehin alır; hileler, onu bağlar.
- Takva, imanın temelidir.
- Tamah seni kul etmesin, Allah seni hür yarattı.
- Tedbir gibi akıl yoktur.
- Tutumluluk, az şeyi çoğaltır; israf, çok şeyi azaltır.
- Utancın üstünü, insanın kendinden utanmasıdır.
- Uzun arzulu olan, ameli unutur.
- Üç şeye riayet eden mesut olur: Nimet ulaştığında şükretmek, rızık
kesildiğinde mağfiret dilemek, sıkıntıya düştüğünde çok "La havle vela
kuvvete illa billah" demek.
- Ümitsizliğin acılığı, halka yalvarmaktan yeğdir.
- Ya söyleyen, öğreten bilgin ol, ya dinleyen belleyen öğrenci,
üçüncüsü olma.
- Yalnızlığa alışmakla, izzetinin bekası için çalış.
- Yoksulluk bir insan olsaydı, onu katlederdim.
- Yoksul bir adam kendi ülkesinde yabancı gibidir.
- Yüksekliği istedim, onu alçak gönüllülükte buldum.
- Zahidlik, arzuları azaltmak, her nimete karşı şükretmek ve Allah’ın
haram kıldığı şeylerden kaçınmaktır.
- Kanaat tükenmez maldır.
- Zenginlik gurbette yurttur; yoksulluk yurtta gurbet.
- Zikir de (Allah’ı hatırlamak) iki çeşittir: Musibet vakti zikretmek,
bu iyi ve güzeldir; bundan daha güzeli ise insanı Allah’ın haram
kıldığı şeylere yönelmekten alıkoyan zikirdir.
|